Akciğer kanserinden kaçılmıyor!

Kanserin her türü insanlarda büyük endişe yaratıyor. Akciğer kanseri de ne yazık ki sigara içilmese bile kadınların yüzde 20'sini erkeklerin ise yüzde 10'ununu yakalıyor. Avrasya Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Fatma Şen, akciğer kanseri hakkında bilinmeyenleri açıkladı.

Akciğerin, oksijen almanın yanı sıra işleyişi gereği yaşamsal faaliyetler sırasında meydana gelen karbondioksitin dışarı atılmasını sağladığını ifade eden Fatma Şen, bu açıdan adeta vücudun temizlenmesine sebep olduğunu belirtti. Akciğerlerdeki doku ve hücrelerin normalin dışında kontrolsüzce çoğalmasıyla ise akciğer kanserinin oluştuğunu, burada oluşan kitlenin ilk önce bulunduğu ortamda büyümeye başladığını daha sonra ise komşu dokulara ve diğer organlara yayılarak zarar vermeye başladığını aktaran Fatma Şen,  “Çok yaygın bir kanser türü olan akciğer kanseri, kadın ve erkeklerde kansere bağlı ölümlerde ilk sırada yer alıyor” dedi.

Vakaların yüzde 85’i sigaradan kaynaklanıyor
Akciğer kanserinin oluşmasındaki ilk nedenin, herkesin bildiği gibi sigara olduğunu dile getiren Fatma Şen, kanser için en büyük risk faktörü sigara olmasına karşın hiç sigara içmeyen birinde de akciğer kanserinin görülebileceğini söyledi. Ancak vakaların yaklaşık %85’inin sigara ile ilintili olduğunu aktaran Fatma Şen, “Aynı zamanda pasif içicilik de akciğer kanseri riskini yükseltmektedir. Bir diğer sebep ise radon gazıdır. Doğal bir radyoaktifgaz olan rador gazı; toprak, kaya ve taşlarda bulunan uranyumdan açığa çıkıyor. Zararlarının bilinmediği dönemde ısı ve ses yalıtım için kullanılan asbest de akciğer kanserine neden olan faktörler arasındadır” diye konuştu ve bunların yanı sıra;  meslek sebebiyle zararlı gaz ve radyasyonlara maruz kalmanın, hava kirliliğinin, akciğer iltihabının, akciğer vereminin, zatürrenin, aile öyküsünün, daha önce lenf kanseri tedavisi görmüş olmanın ve bazı virüslerin de akciğer kanserine zemin hazırladığı bilgisini paylaştı.
Fatma Şen, akciğer kanserinin belirtilerinden de bahsederek, aşağıda yer alan belirtilerden en az biri mevcutsa acilen bir uzmana başvurulması gerektiğinin altını çizdi:

Uzun süre devam eden öksürük,

Balgamla karışık kan gelmesi,

Öksürükle ağızdan kan gelmesi,

Nefes darlığı tekrarlayan bronşit,

Zatürre atakları,

İştah ve kilo kayıpları,

Sürekli devam eden ve açıklanamayan halsizlik,

Boyunda ve yüzde şişkinlik,

Göğüs, sırt ve omuzda ağrı,

Ses kısıklığı Akciğer kanserinin iki tür şekilde ortaya çıkabileceği bilgisini veren Şen, vücudun akciğer organında başlayıp komşu doku ve organlara yayılan kanser türüne brimer akciğer kanseri denildiğini, eğer vücudun başka bir bölümünde başlayıp akciğere sıçrarsa buna da sekonder akciğer kanseri adı verildiğini söyledi.  Şen, akciğer kanserinin kendi içinde de ikiye ayrıldığını belirterek, “Bunlardan ilki küçük hücreli olmayan akciğer kanseridir. Bu türde her kanser hücresi değişik şekillerde büyür ve farklı şekilde yayılım gösterir. Yayılma hızı diğer türlere göre daha yavaştır. Küçük hücreli akciğer kanseri oldukça nadir görülür. Akciğer kanseri türlerinde yaklaşık %15’ini oluştururlar. Yayılma hızı yüksektir. Genellikle sigara içenlerde görülür” diye ifade etti.

Teşhisi nadiren erken evrede konuluyor…
Genellikle başka bir hastalığı araştırırken akciğer kanserinin tesadüfen ortaya çıktığını aktaran Fatma Şen, aksciğer kanserinin çok nadir erken evrede teşhis edilebildiğini belirtti. Op. Dr. Fatma Şen açıklmasının devamında, bilgisayarlı tomografi, akciğer grafisi, PET/CT, bronoskopi, göğüs duvarından yapılan biyopsi, Mediastinoskopi ve video yardımlı torakoskopik cerrahinin en sık kullanılan tanı yöntemlerinden olduğu bilgisini verdi.

Tedavide erken fark edilme önemli
Akciğer kanserinin tedavisinde erken fark edilmenin çok önemli olduğunu vurgulayan Fatma Şen, açıklamasına şu şekilde devam etti:
“Akciğer kanserinin tedavisinde erken fark edilme çok önemlidir. Çünkü kanserin tipi ve evresi uygun olduğunda cerrahi işlemler kanserli akciğer veya akciğer bölümü alınabilir. Cerrahinin mümkün olmadığı hastalarda ise kemoterapi uygulanır. Diğer bir tedavi yaklaşımı ise radyasyondur. Bu tedavi yönteminde kanserli hücreleri öldürmek için yüksek enerjili ışınlar kullanılır. Bunların yanı sıra kanserli hücrelerin büyümesini önlemek için çeşitli ilaçlar kullanılır.”

Sigarayı bırakın!
Op. Dr. Fatma Şen akciğer kanseri hakkındaki konuşmasının sonunda bireylere mutlaka önlem almaları gerektiği konusunda vurgu yaptı. Özellikle, akciğer kanserinin bir numaralı sebebi olan sigaranın bırakılması gerektiğini ifade eden Şen, önlemleri sıraladı:

Mesleksel veya çevresel etkilerden uzaklaşmak

Sebze ve meyve ağırlıklı beslenmek

Çok yağlı pişirme yöntemlerinden vazgeçmek

Alkol tüketimini azaltmak

Radyasyondan kaçınmak

Fiziksel aktiviteleri arttırmak