Atatürk Organize'de su polemiği
İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'nin yeni Başkanı Cenk Karace, su kaybına bağlı çökmeler olduğu iddiasıyla kuyuları kapatınca, eski Başkan Hilmi Uğurtaş itiraz etti. Karace, genel kurul kararı derken, Uğurtaş, sanayi suyuna zam yapıldığı ve kişisel verilerin kamuoyuna açıldığı iddiasıyla mahkemeye gitme kararı aldı
İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (İAOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Karace ile OSB’nin önceki dönem başkanı Hilmi Uğurtaş, mahkemelik oluyor. Uğurtaş, sanayide kullanılan ikinci kalite suya yapılan zammı ve firmaya ait kişisel verilerin kamuoyuna açıklandığı iddiasıyla mahkemeye gideceğini belirtirken, Başkan Karace, su kaybına bağlı olarak bölgede çökmeler yaşandığını ve kuyuların kapatılması kararının kuraklık nedeniyle genel kurulda alındığını açıkladı.
Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde firması bulunan Uğurtaş, su maliyetinin yüksekliği nedeniyle zamma itiraz ettiğini vurgulayarak, “Başkanlık yaptığım dönemlerde kuyularda çökme yoktu. Düzenli aralıklarla ölçüm yaptırdık. Kuyuların kapanması, zam ve şirketime ait verilerin kamuoyuna aktarılması gerekçeleriyle yeni başkan Cenk Karace’yi dava edeceğim” dedi.
Eski başkan Uğurtaş, kuyuların kullanımı ile ilgili “2000’lerin başında İzmir’de sel felaketi oldu. Bölgenin önemli kısmı sular altında kalmıştı. Yer altından fazla su çekilmişti. Kot farkı sebebiyle bu felaket olmuştu. Büyükşehir ile anlaşma yapılarak kuyular kapatıldı, su çekimi durdu. 2003’te yönetime geldik ve devamlı olarak bölgedeki noktalardan belirli periyotlarla ölçüm yaptık. Bu arada kuzey kuyularında az da olsa su alıp belediyeden alınan su ile karıştırıyorduk. Ana maddeniz su ise ciddi bir maliyet oluşuyor. Yıllar içinde karıştırılan sudaki parametreler nedeniyle bazı firmalar sıkıntı yaşamaya başladı. Bu suyu ayıralım, isteyene dağıtalım dedik. Önce çok su kullananlara verelim dedik. Sanayiciler ‘herkese verin’ dedi. 2022 Aralık’taki genel kurulda herkese verilmesi kararı aldık. Kuyular kapansın gibi talep olmadı. Yatırımı yaptık ve iki senede amorti etti. Para kazanan sisteme dönüştü. Kuyu suyu kullanamayanlara büyükşehirden alınan suyu veriyorduk. 31 Mayıs'taki olağanüstü genel kurulda ikinci kalite suya yüzde 800 zam yapıldı. Kuyuları kullanılamaz noktaya getirdiler. Birileri bizi cezalandırmak istedi. Elde verilerle konuşursanız hak veririz. Ölçümlerin devam etmesi lazım. Kuyular kuzeyde ve başkan benim fabrikalarda bir şey yok diyor. Kuyuların bölgesinde çökme olması lazım ama yok. 20 sene sonra bunlarla karşılaşmak insanı acıtıyor” diye konuştu.
Uğurtaş, “Başkan bana ‘çökmeler var, kuyuların kapanması isteniyor’ dedi. Ben de ‘yatırımlarımız var. Zam yapacaksanız mantıklı zam olmalı’ dedim. Zam kararı oybirliği ile alındı. Kuyuların kapatılmasına itiraz ettim. Bakanlık temsilcisi ‘bu madde görüşülür’ dedi. ‘Ben görüşemezsiniz. Sadece fiyat artırımı konusu var. Fiyat ayarlaması var, kuyu kapama olamaz’ dedim. Suyla ilgili yarım saat tartışıldı. Teknik ekipten birisi başkana ‘kuyularda çökmeler var. Teknik kadroda ben olsam başkanım hemen kaparım’ demiş. Bir harita koydu. Bölgenin güneyindeki çökmeleri gösterdi. ‘Elinizdeki harita 30 sene önceki harita. Çökmelerle ilgili incelemeler yapıyorduk. 1 milyon metreküp su varlığını bilim insanları yazılı verdiler. Bu kuyularda 700-800 bin metreküp su çektik. Görev süremde yazılı ve sözlü çöküyoruz şikayeti gelmedi. Rapor al, ondan sonra uyarız’ dedim. Bana ‘sizden kaç para su parası kazanıyoruz ki? Ölçümler bundan daha pahalı olur' dedi. ‘Sen her sektöre eşit davranmak ve bunu yaptırmak zorundasın’ dedim. Buna rağmen kararı geçirdiler” dedi.
Süreci mahkemeye taşıyacağını belirten Uğurtaş, şunları dedi: “OSB’ler hizmet bedeli alır. Metreküp maliyetini 2,50 TL’den 27 TL’ye çıkardılar. Doğalgazda yüzde 1, elektrikte yüzde 5-6 dağıtım bedeli alınır. Büyükşehir’den aldığı suyu bedelsiz dağıtır. İkinci kalite su İzmir’e destek. İzmir’in su ihtiyacına yılda 800 bin metreküp katkı yapar. Bu suya yüzde 800 zam. Benim şirketim su kullanıyor. Benim dışımda bir sürü şirket var. Bu şirketlerin hepsinin ana girdilerinden biri su ve enflasyon yüzde 40 iken yüzde 800 zam yapıyorsunuz. Bu rövanşist bir anlayış. Bunu bir sanayicinin taşıması mümkün değil. OSB’ler her firmaya eşit davranmak zorunda. Kürsüde benim şirketime ait faturaları göstererek konuşmaya başladı. ‘Kişisel verileri halka açıp suç işliyorsunuz. Şirketimin bilgilerini paylaşamazsınız’ dedim. Dava açıyorum. Sonra CİMER ve Sanayi Bakanlığı’na şikayet edeceğim. Söyledikleri bir başkan için söylenmeyecek şeylerdi. Ben elinde resmi evrak var mı, resmi ölçüm yaptınız mı deyince ‘hayır yok. Gerek de yok’ dedi. ‘Benim fabrikam çökmüyor, kuzeyde’ dedi. Başkanın fabrikasına komşu fabrikası ‘fabrikam 30 cm çöktü’ dedi. Herhalde seçim süreci öncesi bazı sözler verildi ve hak, hukuk, kanunlar yerine hissi duygularla yönetmeye çalışıyorlar. Yasal yollardan hakkımızı aramak adına dava açıyoruz. Görev sürecimde hiçbir firmayı yönetmeliğe, yasa uygun hareket ettiği ölçüde rencide etmedik. İşleri kolaylaştırdık. Bakıyorum ki bazıları bunu rövanşa çevirmişler. Kürsüde de 'bana bu rövanş değil' dedi. Ben de 'rövanş olması için ortada bir şey yok' demiştim. Demek ki bu var”
Başkan Karace ise aşırı su çekimi sebebiyle kuyu bölgelerinde çökmeler olduğunu ve genel kurulda kapanmasına karar verdiklerini belirtti. Karace ayrıca su ücretlerini de Büyükşehir Belediyesi’nin belirlediği tarifeye getirdiklerini kaydetti.
İAOSB Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Karace, Uğurtaş’ın açıklamalarına yanıt verdi. Bölgede çökmeler olduğunu ve kuyu kapatma kararını aldıklarını belirten Başkan Karace, “Bölgemizde çökmeler var yeraltı sularının fazla çekilmesiyle ilgili. Kuraklık da var, bu ülkenin gündeminde. Bilhassa Kipa tarafında olan kuzey tarafta fabrikaların hepsinde çökmeler var. Yeraltından çok fazla su çekiliyor ve o yüzden kuyuları kapatmayı teklif ettik. O kabul görmedi Hilmi Uğurtaş tarafından. Su fiyatını da belediyenin su fiyat tarifesine getirdik. Çünkü o da su bu da su. Genel Kurul bunu kabul etti, o yüzden bunu uygulamaya aldık. Konu bu. Genel Kurul onayıyla, toplantıya katılan Genel Kurul üyeleri hemen hemen 180 üyenin 168’i bu fiyatı onayladı. Biliyorsunuz Genel Kurul her şeyin üstündedir. Biz bunu yönetim olarak karar vermedik. Organize Sanayi Bölgesi’nin Genel Kurul üyeleri karar verdi. Bu karar her şeyin üzerindedir. Bu şekilde uygulamaya aldık. Mümkünse Hilmi Bey de bundan sonra belediye suyu kullansın. Yani 5-6 tane kuyumuz vardı burada, kuyu suları yüksek miktarda çekiliyor. Bölgedeki çökmelere engel olamıyorduk, onu anlattık. Resimlerle, belgelerle koyduk. Konu fiyatla ilgili olduğu için mecburen fiyatı onaylatmak durumunda kaldık. Hilmi Bey 'fiyat onaylatabilirsiniz, kuyuların kapatılmasını teklif edemezsiniz' deyince biz önergemizi değiştirdik. Fiyatlar belediye suyuyla aynı fiyata denk geldi. Haliyle ya ondan kullanacak Hilmi Bey ya da kuyu suyu kullanacak. Su kullanımını biz kapatmadık, sadece kendisi tercih edecek. Böyle 5 tane firmamız var ve maalesef eski başkanımızın firması. Ama bu kanayan yaraydı ve bu bölgedeki çökmeler su kaybından oluyordu. Bir de yüksek olan bu kuraklıktan dolayı böyle bir karar aldı Genel Kurul” dedi.
Karace, eski başkan Uğurtaş’ın firma verilerinin kullanılmasına ilişkin “Kişisel Verilerin Kullanılması Kanunu'na karşı bir şey yaptığımı düşünmüyorum. Su harcamasıyla ilgili üç aşağı beş yukarı bir rakam biliyorduk ve onu söyledik. Bu kendisini rahatsız ettiyse bilemem” dedi.