Bartın'daki maden ocağı patlamasına ilişkin değerlendirmeler
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl, Bartın'ın Amasra ilçesindeki medyana gelen maden ocağındaki patlamaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bingöl açıklamalarında yer altında cep telefonun dahi bir patlamaya neden olabileceğini belirterek, kazaların durup dururken olmayacağını bir yerlerde aksaklık olduğunu aktardı.
Alınan tedbirler ne kadar iyi olursa tehlikenin o kadar düşürüleceğini belirten Bingöl, “Tehlike nedir?” diye bakıldığında tehlikenin aslında yer altında çalışmak olduğunu söyledi. Tehlikenin yanıcı materyaller olan kömür ve metan gazı olduğunu, kömür metan gazıyla ilişkili olduğu için bu tehlikeden doğan risklerin tamamen yok edilemeyeceğini ifade eden Nuri Bingöl, “Kabul edilebilir riski minimal hale düşürebiliriz. Burada söylemek istediğim olay, Türkiye taş kömürlerinin maden ocağı var. Bilgi birikimine dayanarak örnek gösterilen maden ocağı burasıdır. Nerelerde ihmal olduğu teknik ekibin çalışması sonucu ortaya çıkar. Patlama önemli burada. Patlayıcı ortamı oluşturmamak lazım. Patlamanın önlemi muhakkak alınmalı. Patlamayı engellemek lazım. Patlamadan sonra, göçük olacak ve sonrasında yangın olacak. Bunlar için önlem gerekiyor. Kısa bir sürede yangını kesmek için otomatik yangın söndürücü kullanılabilir. Birtakım bariyerlerle önlemler alınabilir. Söylediklerim teknik anlatımdır ancak teknik inceleme sonucu bunu anlayabiliriz” diye konuştu.
Metan gazı CH4’ ün formülize ettiği bataklık gazı olarak geçen bir gaz olduğunu ve doğal gazın ham maddesi olduğunu bildiren Dr. Bingöl, metan gazının herkesin evinde olan bir gaz olduğunu ve evde de sanayide de bu patlamanın yaşanabileceğini söyledi. Metan gazının özellikle madende olacak diye bir kuralı olmadığını dile getiren Nuri Bingöl, “Biz bunlara patlayıcı ortam diyoruz. Kokulandırılma gerekir. Kömür bloğunun metan gazından dolayı blok blok olan kömür depremlerde de sıkışır. Sıkışan metan gazı açığa çıkınca çakmağı tutarsanız yanar. Madende kömürü alma esnasında birden kömür boşalırsa sensörlerin devreye girmesi tabii ki mümkün ama on üç tane tutuşturucu kaynaktan herhangi biri ile tutuşturursan; cep telefonu da olabiliyor, sigara, çakmak, kibrit vs. bunlarla buluştuğunda ani boşalma gazı yaptığı konsantrasyon itibarı ile patlayabiliyor elbette. Patlayıcı ortam oluşma sınırları var. Metan için %5 ile %16 gibidir. Bu ise şunun gibidir; 100 metre küplük odaya %5 metre küplük gaz sızdırırsanız patlar. %5’lik kısma ulaşmamak çok önemlidir. Madenlerdeki havalandırmayı etkili tutmak çok önemlidir. Oluşabilecek metan gazı rutin ölçülmeli” dedi.
Nuri Bilge açıklamalarının devamında, metan gazının, rutin bir işte yüzde 5 seviyesine ulaşmasını beklemediklerini, ani bir boşalma sonucunda metan sınırının yüzde 5’i geçmiş olarak gösterdiğini söyleyerek şu şekilde devam etti:
“Bunun bir ihtimali planlı patlatmayla sert kömür bloğunun patlatılması esnasında o sıkışmış gaz orada bulunan maden mühendisleri sayesinde detaylı tespite tabi tutulacaktır bu bağlamda bilinmiş olacaktır. Gaz aniden boşaltılınca ihtimal olarak bu patlama oluştu diye düşünüyorum. Madenin içi karanlıktır bu bağlamda ortamda göz gözü görmüyor olması normaldir. Karbon monoksit yoğundur. Çalışmanın durdurulduğunu düşünüyorum. En azından oradaki gaz tahliye edilene kadar. Kömür bu bağlamda yanıcı bir materyaldir. Sıcaklık seviyesi düşürülemedi. Havalandırmada herhangi bir yanlış olsaydı o dumanı o zamanda görmeliydik. Farklı bir durum olduğunu düşünüyorum.”
Nuri Bilge açıklamasının sonunda şu anda yangını söndürebilmenin mümkün fakat zahmetli olacağını, profesyonel ekiplere güvenilmesi gerektiğini belirtti ve “İtfaiyeciler ve tahlisiye ekipleri tam koruma maskeleri ile ısıya dayanıklı fakat yanıcılığı olan fakat ısıya dayanıklı kıyafetleri ile çalışmalarda bulunacaklardır. Önerim şu; orada profesyonel ekipler var onlara güvenmemiz gerekiyor. AFAD orada, ekiplere güvenelim. Bir yandan arama kurtarma ve yangın söndürme çalışmalarının eşitlikte gittiğinden emin olunması gerekiyor” diye konuştu.