"Bu Süreçte Sosyalleşememek Bizleri Zorladı"
Pandemi süreci yaşamın her alanını olduğu gibi üniversite eğitimini de derinden etkiledi. Ege Üniversitesinde salgın ile birlikte üç dönem üniversitelerinden uzak kalan öğrenciler 2021- 2022 eğitim öğretim dönemine uzaktan öğretim destekli yüz yüze olarak başladılar. Yeni döneme, PCR testi ve aşı tedbirleriyle başlayan Egeli öğrenciler, kampüslerine ve arkadaşlarına kavuşmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşıyorlar. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Selda Akçalı ve Doç. Dr. Şadiye Deniz, gazetecilik bölümü 3. sınıf öğrencileri ile bir araya gelerek 'Pandemide Gazetecilik Öğrencisi Olmak' başlığı altında değerlendirme toplantısı gerçekleştirdi.
Pandemi sürecinde gazetecilik bölümü öğrencilerinin yaşadıkları sorunlar ve olası çözüm önerilerinin değerlendirildiği toplantıda; içinde bulunulan pandemi sürecinde gazetecilik bölümü öğrencileri neler yaşadı, neler yaşıyor? Olası çözümler neler? Yeni eğitim öğretim yılına nasıl uyum sağlıyorlar? Yüz yüze eğitim ile online eğitim arasındaki farklar neler? Senkron ve asenkron model ile yürütülen eğitim faaliyetleri verimli oldu mu? Yeni akademik dönemde uygulanan hibrit eğitim modeli nasıl işliyor? Sorularına öğrencilerin gözünden cevap aradılar.
“Doğru aksiyonları öğrencilerimizin görüşleri ile alacağımıza inanıyoruz”
Ege Üniversitesinin en önemli ilkelerinden biri olan “Öğrenci Odaklılık” doğrultusunda gençler ile empati yapmayı amaçladıklarını söyleyen Prof. Dr. Akçalı, “Bugün gazetecilik 3. sınıf öğrencileri ile bir araya geldik. Çünkü onlar 1. sınıfta başladıkları yüz yüze eğitime, Covid-19 salgını nedeniyle çevrimiçi olarak devam ettiler. Bugün ise hibrit eğitim modelini deneyimliyorlar. Bu süreç, beklenmedik bir süreç olduğundan kimse hazırlıklı değildi. Dolayısıyla öğrenciler açısından ayrı, bizler açısından ayrı zorluklar yaşandı. Ne yazık ki dünya olarak, etkilerini hala sürdüren bir pandemi süreci içindeyiz. Bu nedenle eğitim ve öğretimin başarılı bir şekilde ilerleyebilmesi için, öğrenciler ile bir araya gelmemiz faydalı olacak. Çünkü en doğru aksiyonları, öğrencilerimizin görüşleriyle alabileceğimize inanıyoruz. Hala devam eden bu süreci daha sağlıklı yöneterek, onların lehine çevirebilmek için çabalıyoruz. Bugün edindiğimiz geri bildirimleri sistematik veriler haline getirip işleyerek, bir sonraki toplantımızda süreci tekrar değerlendirmeyi planlıyoruz. Ancak her şeyin ötesinde, uzun bir aradan sonra tekrar burada olmak, öğrencilerimize çok iyi gelmiş. Bizler için de onlarla tekrar bir araya gelebilmek çok kıymetli” diye konuştu.
“Hedefimiz, süreci daha sağlıklı ve verimli hale getirmek”
Pandemi döneminin zorluklarını en çok yaşayan grubun öğrenciler olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Şadiye Deniz ise “Ne yazık ki bu süreçte en fazla adaptasyon mücadelesi vermesi gereken gruplar; çocuk, öğrenci ve yaşlılar oldu. Özellikle öğrencilerimizle empati kurmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü öğrencilerimiz üniversiteye başladılar ancak sınıfta fiziksel olarak değil, sanal olarak var oldular. Üniversitemizin, öğrencilere ve bizlere uzaktan eğitim konusunda önemli yatırımları ve destekleri oldu. Yine de hepimiz daha önce deneyimlemediğimiz bir dönemden geçiyoruz. Umarım geride bıraktığımız iki yılı hem öğrenciler, hem de biz hocalar olarak en verimli şekilde geçirmeyi başarmışızdır. Hedefimiz, ilerleyen dönemi de öğrencilerimiz için daha sağlıklı ve verimli hale getirmek. Bu nedenle, ders kapsamında pandemi döneminde deneyimledikleri öğrencilik pratikleri hakkında konuşarak, iletişim kanalını bu süreç açısından değerlendirmek istiyoruz. Öğrencilerimizle zaman zaman tekrar bir araya gelerek, bilgi alışverişlerimizi sürdürmek istiyoruz. Toplantıya katılan ve görüş bildiren tüm öğrencilerime teşekkür ediyorum” dedi.
Gazetecilik bölümü 3.sınıf öğrenci temsilcisi Çiğdem Uray ise, “Pandemi süreci ile girdiğimiz çevrimiçi eğitim sürecini özverili bir şekilde atlatmaya çalıştık. Hem biz öğrenciler, hem de öğretmenlerimiz birçok zorluk yaşadı. Çünkü hiç kimsenin bilmediği ve dünyanın bile daha önce karşılaşmadığı bir şeyle karşılaştık. Genellikle alt yapıdan kaynaklanan sorunlar yaşadık ancak üniversitemizin ilgili birimleri, bizlere destek oldu. Sürecin en büyük sorunu ise, maddi imkânları nedeniyle bilgisayar ve internet erişimi olmayan ya da çalışan arkadaşlarımız oldu. Bu nedenle iletişim kopuklukları oluştuğundan, zaman zaman aksaklıklar yaşandı. Sınıf temsilcisi olarak, iki taraf arasında mümkün olduğunca köprü görevi görmeye çalıştım. Bunların dışında sosyalleşememek, özellikle bizim gibi iletişim öğrencilerini çok zorladı. Ancak yeniden okulumuza kavuşmak ve bu toplantıya katılmak bize çok iyi geldi. Çünkü duygu ve düşüncelerimizin yanı sıra; sorunlarımızı ve çözümleri için beklentilerimizi dile getirebildik. Artık süreci çok daha sağlıklı bir şekilde atlatabileceğimize inanıyoruz” diye konuştu.