CHP'li Sındır, iktidarı ve fon yöneticilerine sordu...
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Türkiye Varlık Fonu hesaplarının görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda söz aldı. CHP'li Sındır, AKP iktidarını ve fon yöneticilerini soru yağmuruna tuttu.
Varlık Fonu'nun 2020, 2021 yılları arasında 52 Milyar dolar eridiğini ancak bunun dikkatten kaçırılmaya çalışıldığını belirten CHP’li Sındır, “Amerika'da devam eden Halkbank davasında aleyhte bir karar çıkarsa bu durum Türkiye Varlık Fonunu nasıl etkileyecek? Varlık Fonunun varlığıyla yokluğu arasındaki değer farkı nedir? Varlık Fonu’nun stratejik planları, Türk ekonomisine sağlayacağı gelecek hedefleri nedir? Sorularıma cevap bekliyorum” dedi.
Sındır konuşması esnasında, Türkiye’deki fonun dünyadakilerden farklı olduğuna vurgu yaptı. Dünyadaki benzeri fonların, doğal kaynak, maden geliri ve ödemeler dengesi fazlası olan ülkeler tarafından kurulurken bizde ödemeler dengesinin, cari işlemler dengesinin eksi olan bir durumda olduğumuzu aktaran Sındır, Ekim ayı sonu itibarıyla 2022 yılı içerisinde 43,4 milyar dolar bir cari açığın olduğunu ve Varlık Fonu’nun böyle bir durumda fonksiyonunu sürdürdüğünü söyledi. Türkiye Varlık Fonu’nun alacak işlemleri yerine özellikle borçlanma ağırlıklı kurulmasını da başka önemli farkı olarak gördüğünü dile getiren Sındır, “Kısa vadeli borçlanmalar, yükümlülükler 2 trilyon 302 milyar 403 milyon lirayken uzun vadeli yükümlülükler 503 milyar 191 milyon lira. Kısa vadeli ve tahminen yüksek faizli, borçlanmalar neredeyse yaklaşık 5 kat daha fazla. Dolayısıyla uzun vade yerine daha kısa vadeli, yüksek faizli borçlanmalar öne çıkıyor” diye konuştu.
CHP’li Sındır, Türkiye Varlık Fonu’na devredilen kuruluşlarla ilgili tespitlerde bulundu. Fona devredilen Türkiye'nin önemli kuruluşların olduğuna dikkat çeken Sındır, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Mesela Halkbank'ı merak ediyorum. Amerika'da devam eden Halkbank davasında aleyhte bir karar çıkarsa bu durum Türkiye Varlık Fonunu nasıl etkileyecek? Aynı zamanda Varlık Fonu’nun bir kalkınma fonu olarak ifade edilmesi, yatırımlar için gerekli olan borçlanmada teminat olarak kullanılması, fonun ülke ekonomisini iyileştirmesi, stratejik yatırımların finansmanına yardımcı olması bekleniyor. Aslında bir nevi ipotek fonu denebilir. Fon 2016 yılında kurulduğu zaman ortaya konulan gelecek on yılda, her yıl yüzde 1,5 büyümemeye katlı koyması bekleniyordu. Bu hedefe ulaşıldı mı? Ayrıca fonun “her yıl 100-150 bin” yeni istihdam yaratması hedefleniyordu. Bu hedeflere ulaşılabildi mi? Görülüyorki yanıt hayır. Varlık Fonunun, raporunuzda belirttiğiniz gibi 2016 yılından bugüne istihdama katkısı toplam 190 bini geçmemiş.”
Varlık Fonu'nun Türk ekonomisine katkısını sorgulayan Sındır, konuşmasının devamında sorular sorarak şu şekilde devam etti:
"Türkiye Varlık Fonu olmasaydı, kısmi bütçeleme mantığıyla soruyorum, olmadığı durumda bu şirketlerle yaratılacak istihdam ve değer artışı azalmak yerine acaba daha fazla olur muydu? Özetle Varlık Fonunun varlığıyla yokluğu arasındaki değer farkı nedir? Olmasaydınız belki de bu firmalar daha hantal bir yapıdan çok daha özgür bir yatırım programlarıyla, planlarıyla, hedefleriyle belki de daha yüksek bir varlığa ulaşabileceklerdi. Bunun değerlendirmesini yapar mısınız? Sayın Başkan, Sayın Genel Müdür sorularıma cevap bekliyorum. Raporlarınızda değer rakamlarınızı nedense hep TL olarak vermişsiniz. Oysa siz uluslararası iş ve işlemler yapan bir kuruluşsunuz. Dolar değerinde bu rakamları değerlendirmeye çalıştım bakın sizin dikkatlerden kaçırmaya çalıştığınız neler ortaya çıkıyor. Varlık Fonunda, dolar bazında değerlendirdiğimizde 2020 yılı sonunda toplam varlık değeri 292 milyar dolar iken 2021 yılı sonunda bu değer 240 Milyar dolara düşmüş. Diğer bir deyişle Varlık Fonu 2020, 2021 yılları arasında 52 Milyar dolar erimiş. Bu düşüşün nedenini açıklayabilir misiniz? Fonun planları, gelecek hedefleri, stratejik planları, yapacağı faaliyetler nelerdir, Türk ekonomisine sağlayacağı gelecek hedefleri nedir? Lütfen açıklayınız.”