Gereksiz antibiyotik kullanımı direnç gelişmesine neden oluyor

ABONE OL

Hastalıklara kapıların açık olduğu kış aylarında, çocukların alt ve üst solunum yolları enfeksiyonuna yakalanma riski artıyor. Enfeksiyona yakalanan her çocukta ise tedavi farklı uygulanıyor. Özellikle enfeksiyondan kurtulmak için kullanılan antibiyotikler her zaman olumlu sonuçlar vermiyor. Memorial Ankara Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. Nisa Eda Çullas İlarslan, çocuklarda solunum yolu enfeksiyonlarında antibiyotik kullanımı hakkında önemli açıklamalar yaptı.

Doç. Dr. Nisa Eda Çullas İlarslan, çocukluk çağında görülen farenjit, grip, bronşiyolit, bademcik iltihabı, orta kulak iltihabı ve zatürre gibi solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisinde tanının büyük önem taşıdığını, doğru tanının konulmasının, tedavinin de doğru bir şekilde uygulanmasına olanak sağladığını kaydetti. Özellikle orta kulak iltihabı, akut bakteriyel sinüzit ve beta enfeksiyonuna (A grubu beta hemolitik streptekok) bağlı tonsilit/farenjit söz konusu olduğunda antibiyotik tedavisi uygulandığı bilgisini aktaran Doç. Dr. İlarslan, ayrıca zatürre mevcutsa ve bakteriyel etken olduğu düşünülüyorsa da yine antibiyotik tedavisinin önerildiğini açıkladı. Bu durumlar haricindeki solunum yolu enfeksiyonlarının viral etkenlerle oluştuğunu ve viral hastalıklarda antibiyotik kullanımının yerinin bulunmadığını belirten Doç. Dr. İlarslan, bu sebeple  doktor tarafından reçete edilmedikçe antibiyotik kullanımının uygun olmadığını söyledi.  
Gereksiz antibiyotik kullanımının; hastanın ilaç yan etkileri nedeniyle zarar görmesine, tedavi maliyetinin artmasına ve tüm dünya için önemli bir tehdit unsuru olan antibiyotiklere karşı direnç gelişmesine neden olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. İlarslan, “Bu yüzden, tüm ilaç tedavilerinde olduğu gibi, antibiyotik kullanımında da ‘akılcı ilaç kullanımı’ ilkelerine uyulması önemlidir. Akılcı antibiyotik kullanımı için; doğru tanı sonrası doğru antibiyotik, uygun yoldan, etkin dozda, uygun doz aralığında ve süreyle verilmelidir” diye konuştu.

Antibiyotik kullanımında yaş sınırının olmadığını ve yenidoğan döneminden itibaren kullanılabildiğini söyleyen Doç. Dr. İlarslan, bazı antibiyotiklerin ise belirli bir yaşın altında kullanılmasının uygun olmadığını kaydetti. Hekimin; bakteriyel etken düşündüğü durumlarda yaş, enfeksiyonun tipi, mevsim ve altta yatan hastalık gibi faktörleri gözeterek uygun antibiyotik tedavisini planladığını bildiren Doç. Dr. İlarslan, kültür üremesinin saptanmasının ise tedavinin etkene yönelik olarak yönlendirilmesine imkan tanıdığına açıklık getirdi.  

Doç. Dr. İlarslan, açıklamaları esnasında antibiyotik kullanırken dikkat edilmesi gerekenler hakkında da konuştu. Antibiyotik kullanırken doktor reçetesine ve önerilene kesinlikle uyulması gerektiğini aktaran İlarslan, “Çocuğunuzda mevcut bazı hastalıklar ve kullanmakta olduğu ilaçlar, doktorunuzun antibiyotik seçimini ve tedavinin etkinliğini etkileyebilir. Bu nedenle doktorunuza bu konuda gerekli bilgilendirmeyi yapın” dedi. Eczaneden verilen antibiyotiğin doktorun reçete ettiği form ve içerikte olduğunun kontrol edilmesi gerektiğine de dikkat çeken Doç. Dr. İlarslan, son kullanma tarihini de kontrol edilmesi uyarısında bulundu. Antibiyotiğin saklanma koşullarına dikkat edilmesi ve önerilen miktarda, doz aralığında ve süreyle kullanılmasının önemli olduğunu belirten Doç. Dr. İlarslan, “Çocuğun yakınmalarının azalması ile birlikte antibiyotik önerilen süreden erken kesilmemelidir. Bu durum enfeksiyonların tam olarak tedavi edilememesi ile sonuçlanabilir. Tedavinin erken kesilmemesi kadar doz atlanmamasına da dikkat edilmelidir. Bu durum örneğin beta enfeksiyonuna bağlı tonsillofarenjit gibi tablolarda, özellikle kalp ve böbrekler ile ilgili önemli komplikasyonların görülmesine neden olabilir” ifadelerini kullandı.

 

doç. dr. nisa eda çullas i̇larslan memorial ankara hastanesi çocuk sağlığı enfeksiyon antibiyotik