Hem kadınların hem erkeklerin tercihi "dolgu uygulamaları"
Son yıllarda, dolgu uygulamaları; ciltte kırışıklıkları giderme, istenilen bölgelere hacim kazandırma gibi özellikleri nedeniyle medikal estetik hekimleri tarafından sıkça tercih edilen popüler bir yöntem oluyor. Hem pratik olması hem de cilde daha genç ve canlı görünüm kazandırması nedeniyle yoğun talep gören dolgu uygulamalarını, kadınların yanı sıra erkeklerde tercih ediyor. Dermatoloji Uzmanı Dr. Figen Bilen, dolgu uygulamaları hakkında konuştu.
Dermatoloji Uzmanı Dr. Figen Bilen, konuşmasına başlarken kadınların dudak dolgusu başta olmak üzere yüzün ihtiyaç duyulan her bölgesinde dolguya başvurduğunu, erkeklerin ise daha çok çene dolgusuna ilgi gösterdiğini dile getirdi. Dolgu uygulamalarının ufak, ince iğneler ve kanüller aracılığıyla enjeksiyon şeklinde yapıldığı bilgisini veren Figen Bilen, uygulamanın 15-30 dakika sürdüğünü ve uygulama sonrası kişinin hemen günlük hayatına dönebildiğini aktardı. Kişinin yaşına ve uygulanan bölgeye göre değişmekle birlikte dolguların etki süresinin 8 ay ile 1,5 yıl arasında değiştiğini kaydeden Figen Bilen, daha sonra uygulamanın tekrarlanmasında sakınca olmadığını ifade etti.
Açıklamaları esnasında dolguların hangi bölgelere uygulandığı hakkında bilgi veren Figen Bilen, şu ifadeleri kullandı:
“Dermal dolgu maddeleri, vücutta doğal olarak bulunan bir molekül olan yüksek su tutma kapasitesine sahip hyalüronik asit içeriyor. Bu da cildin daha pürüzsüz, daha nemli, daha genç ve dinç görünmesini sağlıyor. Bu nedenle cildi gençleştirmek, hacim kazandırmak istediğimiz bölgelerde dolgu kullanıyoruz. Cildimizde eksilen hyalüronik asiti dışarıdan dolgu enjeksiyonu ile tamamlıyoruz. Ciltte sarkmalar ve kırışıklıklar olduğunda dolgu uygulamalarına başvuruyoruz. Dolguları daha çok yüz bölgesinde uyguluyoruz. Burun ağız hatları (nazolabial kıvrımlar), dudak kenarlarından aşağıya inen çizgiler (marionette çizgileri), dudak altı ve dudak üstü çizgileri, göz çevresi, çene ve yanaklar yüzde diğer dolgu uyguladığımız bölgeler. Nazolabial ya da marionette gibi hatlarda çökmeler başladığında, dudakta ya da çenede küçülme başladığında, ciltte asimetriler varsa, göz altlarında morarma, çökme veya torbalanma varsa dolgu tercih ediyoruz. Erkekler daha keskin hatlara sahip olmak için özellikle çene dolgusuna ilgi gösteriyor. Yüzün yanı sıra boyun ve dekolte bölgesine, ya da zaman zaman yaşlanmanın etkilerini azaltmak için ellere ve vücudun diğer bölgelerine de dolgu uyguluyoruz.”
En çok talep edilen dolgu bölgesinin, dudak dolgusu olduğunu ifade eden Figen Bilen, doğuştan ince dudakları olanlar veya zamanla dudakları incelenlerin daha dolgun ve canlı dudaklara sahip olmak için dolgu istediğini, dudaklara hacim kazandırmanın yanı sıra asimetrilerde tedaviye destek amacıyla, kuruluk ve çatlama problemi olanlarda ise cilt kalitesini artırmak için uyguladıklarını açıkladı. Figen Bilen, daha çok doğal görünümlü dudakların tercih edildiğini konuşmasına ekledi.
Dolguların farklı fiziksel özellikleri olduğunu aktaran Figen Bilen, “İçindeki hyalüronik asit miktarı ve çapraz bağ teknolojileriyle dolgular birbirinden ayrılıyor. Her dolgu her bölgeye uygun olmadığı için, biz uygulayacağımız bölgeye uygun dolgu seçiyoruz. Dolguların içeriğinde hyalüronik asitin yanı sıra cildi kaldıran ve yapılandıran maddeler de olabiliyor. Yüzün her yerinde farklı özellikli dolgular kullanılıyor. Örneğin çeneye uyguladığımız bir dolguyu dudakta kullanamıyoruz” diye konuştu.
Son olarak dolgu öncesi ve sonrası dikkat edilmesi gerekenleri paylaşan Dermatoloji Uzmanı Dr. Figen Bilen, dolgu uygulamalarından önce aspirin, ağrı kesici gibi kan sulandırıcı ilaçların kullanılmasını istemediklerini, bu ilaçların beş gün öncesinden kesilmesinin gerektiğini belirtti. Aksi taktirde morarma riskinin arttığını vurgulayan Figen Bilen, “Uygulama öncesi Yeşil Çay gibi bazı bitki çaylarının da çok tüketilmesini önermiyoruz. Uygulamadan sonra ise o bölgeyi fazla hareketten sakınmak gerekiyor. Örneğin dudak veya çene dolgusu yapıldıysa çok sert yiyecekler çiğnememek gerekiyor. Soğuk, sıcak yiyecekl ve içeceklerden bir süre sakınmak gerekiyor. Ayrıca dolgulardan sonra; sıcak duş, sauna, hamam gibi ortamlara girilmesi sakıncalı. O bölgeye masaj yapılmasını ve kişinin ilk gün spor yapmasını da istemiyoruz” dedi.