İşitme kaybı sosyal ve akademik yaşamı etkiliyor

Doğuştan ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan işitme kaybı, çocuklarda dil gelişiminde gecikmelere, günlük hayata katılmada zorluklara ve akademik başarısızlıklar gibi durumların yaşanmasına sebep oluyor. Demant İşitme Sağlığı Grup Şirketleri Eğitim Müdürü, Odyoloji Doktoru Bahtiyar Çelikgün işitme kaybının çocukların hayatındaki etkileri üzerine konuştu.

yalnızca dil gelişimine değil, sosyal hayatına ve okul başarılarına da destek olduğuna dikkat çeken Dr. Çelikgün, kolayca fark edilemeyecek çok hafif işitme kayıplarına karşı uyanık olunması ve en küçük şüphede işitme değerlendirilmesi için KBB hekimine veya odyoloji uzmanına gidilmesi gerektiğine önemle vurgu yaptı. Çocukların küçük yaşlardan itibaren tüm seslere erişebilmesnini hem sosyal hem de nörolojik gelişimleri açısından önem taşıdığını belirten Dr. Çelikgün, düzenli işitme testi yaptırmanın önemli olduğunu ve olumsuz etkilerden koruduğunu bildirdi. Dr. Çelikgün, “İşitme kaybının erken dönemde tanılanması ve işitme cihazı gibi çözümler işitme kaybının yıkıcı etkilerini önlüyor.” diyerek erken tedavi ile çocukların yaşıtlarıyla benzer dil ve konuşma becerileri gösterdiğini söyledi.

Çocukların öğrenme yöntemleri yetişkinlerden farklılık gösteriyor

Yetişkinlerin bir şeyi öğrenebilmesi için o konuya odaklanması ve pür dikkat dinlemesi gerektiğini fakat erken çocukluk döneminde öğrenmenin çoğunlukla tesadüfi olarak gerçekleştiğini açıklayan Dr. Çelikgün, çocuklar ve yetişkinler arasında öğrenmenin farklılığına değindi. Çocukların herhangi bir şeye odaklanmadan, oyuncaklarıyla oynarken ya da başka bir konuyla ilgilenirken kulak misafiri olarak duyduklarını öğrenebildiğini söyleyen Dr. Çelikgün, “Çocukların aktif olduğu dönemlerde çevresine uyum sağlayabilmesi, sosyal ve dil becerilerinin gelişebilmesi için tüm seslere eksiksiz erişmesi gerekiyor” açıklamasında bulundu. 

İşitme cihazlarında düzenli kontroller önem teşkil ediyor

Dr. Çelikgün son olarak işitme cihazlarının çocuklara özel olarak uzman kişiler tarafından ayarlanması gerektiğine dikkat çekti. Çelikgün açıklamasına şu şekilde devam etti:
“İşitme cihazından optimum verimin alınabilmesi için düzenli aralıklarla cihazın kontrolleri yapılmalı ve kulak kalıpları yenilenmeli. İşitme cihazı kullanım süreleri ile görülen fayda arasında doğrudan bir ilişki var. Örneğin, okul öncesi dönemde günde en az 8.5 saat işitme cihazı kullanan çocukların, daha az süre işitme cihazı kullanan işitme kayıplı çocuklara göre dil gelişimleri ve kelime dağarcıklarının daha iyi olduğu; bununla birlikte beyinlerindeki sinir hücre yapılanmalarının daha gelişmiş olduğu gözlenmiştir.”