"Planlama olmadan afet yönetilemez"
Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi'nde düzenlenen İzmir'de Afet Lojistiği konulu toplantıda afet yönetiminde başarılı olmanın yolunun planlamadan geçtiği anlatıldı. Afetlere yönelik çalışmalarının başarısının yüzde 80 planlamayla sağlandığı vurgulandı
Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi, 1-7 Mart Deprem Haftası kapsamında düzenlenen İzmir’de Afet Lojistiği konulu toplantıya ev sahipliği yaptı. Yaşar Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Dr Pervin Ersoy Ataç ve Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Duygu Şahan toplantının konuşmacılarıydı. Konuşmacılar ve dinleyicilerin interaktif olarak gerçekleştirdiği toplantıda, başarılı afet uygulamalarının en önemli ayağının lojistik olduğu, bunun da planlamadan geçtiği vurgulandı.
Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Duygu Şahan, öğrencilerine afet lojistiği eğitimi verdiklerini hatırlatarak, “Etkin afet yönetimi için toplumu bilinçlendirme toplantıları, afet planlama, gerekli araç ve gereçlerin önceden temini, afete müdahale, ilgili kurum ve kuruluşların koordinasyonu gerekiyor. Birleşmiş Milletler bu konuda lojistik alanında dünyaca ünlü firmalarla iş birliği yapıyor. Bu kamu kuruluşları da özel sektör kuruluşları da olabilir. İnsani yardım lojistiği diye bir alan gelişti. Bu lojistikte ilk yardım, afet yardımı, afet önlemleri bilgileri paylaşılmalı” dedi.
Yaşar Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Pervin Ersoy Ataç da İzmir’de gerçekleşecek afete yönelik hazırlık çalışmalarında valilik ve büyükşehir belediyesinin koordineli planlama yapması gerektiğini belirterek, bu çalışmaların sadece AFAD üzerinden yapılabildiğini anlattı.
“Normal hayatta zaman karlılıksa, afette zaman insan hayatı”
Afetlerde en büyük sorunun lojistik açıdan destek sağlanamaması olduğunu söyleyen Ataç, “Afet öncesi lojistik süreçleri çok iyi planlanırsa, afet sırasındaki yardım çalışmaları yüzde 80 daha başarılı oluyor. Afete yönelik çalışmalar üç aşamadan oluşuyor; Hazırlık, anında müdahale, iyileştirme süreçleri. Afet oluşmadan çalışmalar planlanmalı. Bu aşama iyi planlanmazsa anında müdahale aşaması başarılı olmuyor. İzmir gibi afete açık bir bölgede eğitimler sıklaştırılmalı. Planlama aşamasını bölge analizi, afet sıklığı, demografik yapı, iş birliği yapılacak kurum ve kuruluşlar, eğitim, tedarik, lojistik sürelerinin tespiti, ulaşım güzergahları, bilgi teknolojileri oluşturuyor. Anında müdahale aşaması ise planlamaya bağlı yürüyor. Yardım malzemeleri niteliğine göre renklerle ambalajlanmalı. Bu sevkiyatı ve dağıtımı kolaylaştırıyor. Normal hayatta zaman karlılıksa, afette zamanın karşılığı insan hayatı. Bu büyük bir bedel. Afetlerde yol haritası; Haberleşme, ulaştırma-trafik, kurtarma, tıbbi yardım, hasta-yaralı nakli, yangın söndürme, emniyet-asayiş, yedirme-giydirme olmalı. İhtiyaçlar belirlenmeli, transferler sağlanmalı. Eksikler tespit edilip, giderilmeli” diye konuştu.
İyileştirme sürecinin ise insanların hayatlarını normalleştirme çalışmaları olduğunu ifade eden Ataç, şunları söyledi; “Psikolojik destekler, enkaz kaldırma, yapılanların değerlendirilmesi bu süreci oluşturuyor. İzmir özelinde deprem, tsunami, sel, orman yangınları gibi afet tehlikeleri var. Afete yönelik planlamalar ilçe bazında yapılmalı. İlçelerin nüfusu ve ihtiyaçları belirlenmeli öncelikle. “