Son 30 yılda kansere bağlı ölümlerdeki azalma yavaşladı
21. yüzyılda üzerinde en çok durulan konuların başında kanser tedavisi geliyor. Uzmanlar tarafından 2022 yılında ABD'de 1.9 milyon yeni kanser vakası ve 600 binin üzerinde kansere bağlı yaşam kaybı bildirilirken, bununla birlikte son 30 yılda kansere bağlı yaşam kayıplarındaki azalmanın yavaşladığı söyleniyor. Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Tıbbi Onkoloji uzmanı Prof. Dr. Bala Başak Öven, kanser ve kanser tedavileri hakkında konuştu.
Prof. Dr. Bala Başak Öven, kanser tedavisindeki yüz güldürücü sonuçlara ulaşmaya yardımcı tedaviler hakkında konuşarak, son yıllarda likit biyopsi yöntemiyle basit kan tetkikinde kanser DNA’sını saptayarak kansere erken evrede tanı koymanın mümkün olduğunu söyledi. Prof. Dr. Öven, “Dolaşan bu kanser hücresinin genetiğindeki bozukluğu belirleyip direkt hedefe yönelik tedaviler verebilmek başta akciğer kanseri olmak üzere pek çok kanser türünde sağ kalımı uzatmıştır” dedi. Bu gelişmelere rağmen akciğer kanserinin tüm dünyada günde 350 den fazla yaşamın bitmesine neden olarak halen kansere bağlı yaşam kayıplarının başında geldiğine vurgu yapan Prof. Dr. Bala Başak Öven, “Sigara akciğer kanserinin en önemli nedenidir. Dolayısıyla önemli olan nokta hastalığın gelişmesini önlemek olduğu için tüm çalışmalara rağmen kullanımı giderek artan sigaradan uzak durmak olacaktır” diye konuştu.
Açıklamaları esnasında, akıllı ilaçlar dışında, immünoterapi gibi yeni tedavi yöntemlerinin son 10 yılda kullanılmasıyla beraber kanser tedavisinde çığır açtığını belirten Prof. Dr. Öven, immünoterapi ile vücudun bağışıklık sisteminin uyarılarak kanserli hücreler ile savaşması sağlanırken, normal hücrelere zarar verilmediğini, dolayısıyla kemoterapiye bağlı yan etkilerin görülmediğini dile getirdi. “Dolayısıyla kemoterapiye bağlı yan etkiler görülmüyor. Yine yeni tedavi yöntemlerinden CART cell terapisi ile kişinin kanından bağışıklık sistemi hücreleri olan T hücreleri ayırıp, laboratuvar ortamında işlemden geçirilip kişiye tekrar verilerek kanser hücreleri ile savaşması sağlanabiliyor” diyen Prof.Dr. Öven, bu yöntemin günümüzde daha çok lösemi hastalarında kullanıldığını söyleyerek, “Ayrıca COVID 19 a karşı kullanılan MRNA aşılarının kanserde kullanımıyla ilgili çalışmalar ülkemizde de devam ediyor” dedi.
Prof. Dr. Bala Başak Öven’in verdiği bilgiye göre, kanser sıklığını azaltmak için sağlıklı kişilerde kullanılan tarama ve önleyici tedavi stratejileri tüm dünyada yaygın olarak kullanılıyor. Bununla birlikte, 2019 da tüm dünyada erkeklerde yüzde 51, kadınlarda ise yüzde 36 oranında kanser vakalarında yaşam kaybı nedeni olarak çevresel, metabolik ve davranışsal risk faktörlerine bağlı olduğunun görüldüğünü hatırlatan Prof. Dr. Öven, sigara içiminin bu risk faktörlerinin başında geldiğini, alkol tüketimi, sağlıksız beslenme, obezitenin ise değiştirilebilir diğer risk faktörleri olarak sayılabileceğini belirtti. Bu değiştirilebilir risk faktörlerini azaltmak için danışmanlık, koruyucu hekimliğin önemli bir kısmını oluşturduğunu aktaran Prof. Dr. Öven, tüm dünyada ve ülkemizde barsak kanseri, meme kanseri ve kadınlarda rahim ağzı kanseri ile 30 yıldan fazla sigara içen yüksek riskli kişilerde akciğer kanseri için tarama yöntemlerinin standart olarak önerildiğinin altını çizerek, “En çok korkulan kanserlerden biri olan pankreas kanserinde taramanın yararı net değildir. Bununla birlikte aile öyküsü olan ve pankreas kanseri için yüksek riskli 1731 hastanın dahil edildiği tarama çalışmasında, sık görüntüleme yöntemleri ile taramada pankreas kanseri daha erken evrede saptanmış ve sağ kalımlar daha uzun bulunmuştur” şeklindeki ifadeleri kullandı.
Düzenli egzersiz kanserden koruyor
Son olarak, düzenli egzersizin kanserden korunmadaki öneminin birçok çalışmayla da ortaya konduğunu hatırlatan Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Tıbbi Onkoloji uzmanı Prof. Dr. Bala Başak Öven, bunun yanında tedavi sırasında da egzersizin önemli olduğunu belirti. Prof. Dr. Öven, “Amerikan Kanser Derneği, kanser hastalarında yorgunluğu azaltmak için haftada 150 dakika orta düzeyli egzersiz önermektedir. Bunlar hızlı tempolu yürüyüş, bisiklete binme, yüzme olabilir. Kemoterapi alan hastalarda düzenli egzersiz, kardiyovasküler zindeliği artırır, yorgunluğu azaltır, uyku bozukluklarını düzenler. Akciğer kanserli hastalarda operasyon öncesinde düzenli egzersiz, hastanede yatış süresini ve ameliyat sonrası komplikasyonları azaltır” şeklindeki ifadeleriyle cümlelerini tamamladı.