"İyi mükellef ödüllendirilmeli"
Sık sık uygulanan kamu borçları yapılandırmaları nedeniyle ödeme gücü olanları da ödememeye ittiğini söyleyen İzmir Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkanı Yaşar Zengin, yapılandırma yerine matrahtan vergi indirimi uygulaması ile vergi ödemenin teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı
11 Nisan 2023 - 18:00 - Güncelleme: 12 Nisan 2023 - 11:00
HÜSNİYE SEVAL ACUN/ÖZEL HABER
Kamunun en büyük gelir kalemi olan vergilerde sık sık gündeme gelen yapılandırma yüzünden vergi ödeme gücü olanlar da af beklentisiyle zamanında ödemeden kaçıyor. Sorumluluğunu yerine getiren mükellefin cezalandırıldığı, ödemeyenlerin ödüllendirildiği sistem haline gelen kamu borçları yapılandırma düzenlenmeleri, amacının dışına çıkmış oluyor.
İzmir Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkanı Yaşar Zengin ile deprem sonrası kamunun gelir ihtiyacı, yapılandırma, kayıtdışı ekonominin kayıt altına alınması, dürüst mükellefi sisteme küstürmeyecek uygulamalar konusunda konuştuk.
“Deprem olmasıydı bile kamunun gelir ihtiyacı yüzünden vergilerde artış beklentisi vardı” diyen Yaşar Zengin, “Kurumlar Vergisi oranı yüzde 23’den 20’ye çekildi. Geçici vergi uzatılmadı. Seçim sonrası zaten vergiler artacaktı. Deprem felaketi yaşanınca, bu artış zorunluluk haline geldi. Deprem maliyeti 100 milyar lira. Vergisi ödenmeyen geliri olanlara yüzde 10 ek vergi geldi. Buradan elde edilecek gelirin 80 milyar lira olacağı tahmin ediliyor. Bu gelir deprem maliyetini bile karşılamıyor. Bu nedenle seçim sonrasında yeni vergiler gündeme gelebilir. Mevcut ek vergi geçmişe dönük gelirlere uygulanacağı için ne kadar yasal olduğu tartışılır. Mükellefler bunu şerh koyarak ödeyecek ve ödeme sonrası vergi mahkemelerinde itiraz edip, geri almanın yollarını arayacaklar. Kurumlar Vergisi yeniden yüzde 23’e çıkarılabilirdi” diye konuştu.
Neredeyse her iki yılda bir vergi barışı adı altında yürürlüğe sokulan kamu borçlarının yapılandırılması uygulamasını değerlendiren Zengin, şunları söyledi; “Bazı borçlar faiz yükü nedeniyle ödenemiyor. Yasal faiz oranı çok yüksek. Kamu alacakları için yüzde 2,5 faiz uygulanıyor. Vadesi geçen borç ödenemeyecek hale geliyor. Bu anlamda yapılandırma borcu tahsil etmek için uygun bir hareket. Ancak, sık sık uygulanması nedeniyle vatandaş beklentiye giriyor ve ödeme gücü olan da ödemiyor. Bu süreç uyumlu mükellef dediğimiz sadık vatandaşın aleyhine çalışıyor. Sorumluluk sahibi mükellefler aleyhine haksız rekabet ortamı oluşuyor. Maliyetlerde kayıtdışı çalışanlar lehine sonuçlar ortaya çıkıyor. Yapılandırma, stokları düzeltme, ortaklardan olan alacakları ve kasa hesabını düzeltme imkanı veriyor.”
Seçimden sonra iş dünyasının canının yanacağı gibi bir görüntünün şimdiden oluştuğunu da ifade eden Zengin, vergide başarılı bir sistem oluşturulması için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı; “Aslında herkesin canı yanacak. Kim iktidara gelirse gelsin kur korumalı mevduata son verilmeli. Çünkü sürdürülebilir değil. Kayıtdışı ekonomi ile mücadele edilmeli, bunun için vergi tabana yayılmalı. Bazı vergi ve harçlar kayıtdışılığı ortadan kaldıracak oranlara indirilmeli. Örneğin tapu harçları düşürülürse, gayrimenkullerin gerçek değeri üzerinden alınıp satılması gerçekleşebilir. Vatandaşta kayıtdışılığı ortadan kaldırmak için eğitim, vergi bilinci geliştirilmeli. 2 yılda bir yapılandırma çıkıyor. Bu ortamda bilinç oluşturmak imkansız. 2021’de yapılandırmadan 73 milyar lira gelir elde edilmiş. Bu yıl 80-90 milyar lira bekleniyor. Öncelikle vergi tabana yayılmalı. Belli kesimlerin üzerine yük olarak bindirilmemeli. Daha çok insan vergi ödesin. Belli kesimler yüksek oranlarda ödemek zorunda bırakılmasın. Faturasız satış yapanlar kontrol altına alınsın. Bunun için denetim ve yoklamalar arttırılmalı. Vergi mükelleflerinin sadece yüzde 2’si denetlenebiliyor. Verginin harcandığı yerler kamuoyuna açıklansın. İnsanlar vergisinin nereye harcandığını bilirse, ödeme konusunda daha istekli hale gelebilir.”
Yeminli Mali Müşavirler Odaları’nın bu konudaki fonksiyonuna da değinen İzmir Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkanı Yaşar Zengin, “Kamunun yapması gereken denetim görevinin bir kısmını biz yeminli mali müşavirler yapıyoruz. Buna tam tasdik diyoruz. Bunun kapsamı genişletilebilir. 35 bin işletme yeminli mali müşavirle çalışıyor. Tam tasdik yaptırıyor. Tam takdiki cazip kılmak için denetim ücretini KOSGEB karşılayabilir. Bir tür teşvik sağlanabilir. Denetim maliyeti vergi matrahından düşülebilmeli. Cazip hale getirici düzenlemeler yapılırsa daha çok firma yeminli mali müşavir denetiminden geçer. Bu da vergi kaybının önlenmesi demek. Bu denetimi yaptıranlar kendi inisiyatifleriyle yaptırıyorlar. Yani ekstra denetim alıyorlar. İyi mükellef ödüllendirilmeli. Çünkü bu denetimleri yaptıranların hiçbir menfaati yok. Aksine vergi kaçırmayı ortadan kaldıran bütün önlemleri alıyorlar” dedi.
Kamunun en büyük gelir kalemi olan vergilerde sık sık gündeme gelen yapılandırma yüzünden vergi ödeme gücü olanlar da af beklentisiyle zamanında ödemeden kaçıyor. Sorumluluğunu yerine getiren mükellefin cezalandırıldığı, ödemeyenlerin ödüllendirildiği sistem haline gelen kamu borçları yapılandırma düzenlenmeleri, amacının dışına çıkmış oluyor.
İzmir Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkanı Yaşar Zengin ile deprem sonrası kamunun gelir ihtiyacı, yapılandırma, kayıtdışı ekonominin kayıt altına alınması, dürüst mükellefi sisteme küstürmeyecek uygulamalar konusunda konuştuk.
“Deprem olmasıydı bile kamunun gelir ihtiyacı yüzünden vergilerde artış beklentisi vardı” diyen Yaşar Zengin, “Kurumlar Vergisi oranı yüzde 23’den 20’ye çekildi. Geçici vergi uzatılmadı. Seçim sonrası zaten vergiler artacaktı. Deprem felaketi yaşanınca, bu artış zorunluluk haline geldi. Deprem maliyeti 100 milyar lira. Vergisi ödenmeyen geliri olanlara yüzde 10 ek vergi geldi. Buradan elde edilecek gelirin 80 milyar lira olacağı tahmin ediliyor. Bu gelir deprem maliyetini bile karşılamıyor. Bu nedenle seçim sonrasında yeni vergiler gündeme gelebilir. Mevcut ek vergi geçmişe dönük gelirlere uygulanacağı için ne kadar yasal olduğu tartışılır. Mükellefler bunu şerh koyarak ödeyecek ve ödeme sonrası vergi mahkemelerinde itiraz edip, geri almanın yollarını arayacaklar. Kurumlar Vergisi yeniden yüzde 23’e çıkarılabilirdi” diye konuştu.
Neredeyse her iki yılda bir vergi barışı adı altında yürürlüğe sokulan kamu borçlarının yapılandırılması uygulamasını değerlendiren Zengin, şunları söyledi; “Bazı borçlar faiz yükü nedeniyle ödenemiyor. Yasal faiz oranı çok yüksek. Kamu alacakları için yüzde 2,5 faiz uygulanıyor. Vadesi geçen borç ödenemeyecek hale geliyor. Bu anlamda yapılandırma borcu tahsil etmek için uygun bir hareket. Ancak, sık sık uygulanması nedeniyle vatandaş beklentiye giriyor ve ödeme gücü olan da ödemiyor. Bu süreç uyumlu mükellef dediğimiz sadık vatandaşın aleyhine çalışıyor. Sorumluluk sahibi mükellefler aleyhine haksız rekabet ortamı oluşuyor. Maliyetlerde kayıtdışı çalışanlar lehine sonuçlar ortaya çıkıyor. Yapılandırma, stokları düzeltme, ortaklardan olan alacakları ve kasa hesabını düzeltme imkanı veriyor.”
Seçimden sonra iş dünyasının canının yanacağı gibi bir görüntünün şimdiden oluştuğunu da ifade eden Zengin, vergide başarılı bir sistem oluşturulması için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı; “Aslında herkesin canı yanacak. Kim iktidara gelirse gelsin kur korumalı mevduata son verilmeli. Çünkü sürdürülebilir değil. Kayıtdışı ekonomi ile mücadele edilmeli, bunun için vergi tabana yayılmalı. Bazı vergi ve harçlar kayıtdışılığı ortadan kaldıracak oranlara indirilmeli. Örneğin tapu harçları düşürülürse, gayrimenkullerin gerçek değeri üzerinden alınıp satılması gerçekleşebilir. Vatandaşta kayıtdışılığı ortadan kaldırmak için eğitim, vergi bilinci geliştirilmeli. 2 yılda bir yapılandırma çıkıyor. Bu ortamda bilinç oluşturmak imkansız. 2021’de yapılandırmadan 73 milyar lira gelir elde edilmiş. Bu yıl 80-90 milyar lira bekleniyor. Öncelikle vergi tabana yayılmalı. Belli kesimlerin üzerine yük olarak bindirilmemeli. Daha çok insan vergi ödesin. Belli kesimler yüksek oranlarda ödemek zorunda bırakılmasın. Faturasız satış yapanlar kontrol altına alınsın. Bunun için denetim ve yoklamalar arttırılmalı. Vergi mükelleflerinin sadece yüzde 2’si denetlenebiliyor. Verginin harcandığı yerler kamuoyuna açıklansın. İnsanlar vergisinin nereye harcandığını bilirse, ödeme konusunda daha istekli hale gelebilir.”
Yeminli Mali Müşavirler Odaları’nın bu konudaki fonksiyonuna da değinen İzmir Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkanı Yaşar Zengin, “Kamunun yapması gereken denetim görevinin bir kısmını biz yeminli mali müşavirler yapıyoruz. Buna tam tasdik diyoruz. Bunun kapsamı genişletilebilir. 35 bin işletme yeminli mali müşavirle çalışıyor. Tam tasdik yaptırıyor. Tam takdiki cazip kılmak için denetim ücretini KOSGEB karşılayabilir. Bir tür teşvik sağlanabilir. Denetim maliyeti vergi matrahından düşülebilmeli. Cazip hale getirici düzenlemeler yapılırsa daha çok firma yeminli mali müşavir denetiminden geçer. Bu da vergi kaybının önlenmesi demek. Bu denetimi yaptıranlar kendi inisiyatifleriyle yaptırıyorlar. Yani ekstra denetim alıyorlar. İyi mükellef ödüllendirilmeli. Çünkü bu denetimleri yaptıranların hiçbir menfaati yok. Aksine vergi kaçırmayı ortadan kaldıran bütün önlemleri alıyorlar” dedi.
10:07
YORUMLAR