Konforlu bir kıl dönmesi tedavisi için "lazer yöntemi"
İnternatal alan adı verilen kalçanın arasına yerleşmiş bir hastalık olan kıl dönmesi, ülkemizde daha çok erkeklerde görülüyor. Kıl dönmesinden kurtulmak için ise çeşitli tedavi yöntemleri ve ameliyatlar bulunuyor. Fakat son yıllarda lazer yöntemi hastaya büyük ölçüde konfor sağlıyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Ediz Altınlı, kıl dönmesi ve tedavisi hakkında konuştu.
15 Aralık 2022 - 11:33
Prof. Dr. Ediz Altınlı, genelde oturarak çalışan kişilerde ve iki kalçasının derinliği fazla olan yani kilolu bireylerde, bölgede kılların derinin içine girmesi şeklinde kıl dönmesinin meydana geldiğini belirterek, “Kıl dönmesi özellikle kuyruk sokumu, kasık ve genital bölge, koltukaltı başta olmak üzere vücudun çeşitli bölgelerindeki kılların ters dönerek cildin altına girmesi ve kıl keseceği oluşturarak apse, yara ve fistüle neden olmasıdır. Basit oturma, kalkma gibi eylemlerde rahatsızlık vermesi nedeniyle sosyal hayatı olumsuz yönde etkilemektedir. Kıl dönmesinden korunmak için kişisel hijyene önem verilmesi, fazla kilolardan uzak durulması ve fiziksel yönden devamlı aktif kalınması önemlidir” diye konuştu.
Kıl dönmesi konusunda günümüze kadar pek çok tedavi yönteminin kullanıldığını ve kıl dönmesi için genel anestezi ile yapılan 1,5- 2 saatlik Limberg flep adı verilen işlemde bölgenin baklava dilimi şeklinde çıkartıldığını ve üzerinin açık bırakıldığını dile getiren Prof. Dr. Altınlı, “İşlem yapılan alanın açık kalması sosyal yaşamda bazı zorluklara neden olabilmektedir. Sonrasındaki bakım süreci de büyük hassasiyet gerektirmektedir” dedi.
Geçtiğimiz yıllarda ameliyatsız yöntemlerden epsit adı verilen endoskopik pilonidal sinüs tedavisinin de pek çok hastada uygulandığını kaydeden Prof. Dr. Altınlı, bu işlemde deliklerden girilerek kamera ile içerideki kistik lezyonun tamamen görülerek temizlendiğini açıkladı.
Prof. Dr. Ediz Altınlı açıklamalarının sonunda, kıl dönmesinde en güncel tedavi yönteminin ise lazer tekniği olduğunu söyleyerek, şu ifadeleri kullandı:
“Kıl dönmesi olan bölge genel anestezi ile kamera görüşü altında lazerle yakılmaktadır. Atış yapılarak iki duvar birbirine yapıştırılmaktadır. En komplike kıl dönmesi vakalarında bile işlem 20-25 dakik sürmektedir. İşlem sonunda hastanın ağrısı olmamaktadır. Hastalar işlem sonrası doğrudan herhangi bir kısıtlama olmaksızın rahatça oturulabilmektedir. Diğer bütün kıl dönmesi tedavilerinde işlem sonrası bölgenin üstüne oturmak ya tamamen yasaktır, ya da belli süreler çerçevesinde buna izin verilmektedir. Lazerle kıl dönmesi işlemi sonrası ertesi gün günlük hayata dönülebilmekte ve çalışmaya başlanabilmektedir. İşlemden hemen sonra duş alınabilmektedir. İşlemden sonraki tek kısıtlama 6 hafta kadar ağır spor yapılmaması, motosiklete binilmemesi ve kürek çekme gibi sporlara ara verilmesi ile ilgilidir. Lepsitin getirdiği en büyük avantajlardan biri diğeri de işlemin tekrarlanabiliyor olmasıdır. Hastaya fazladan bir kesi yapılmadığı için işlemin tekrarlanması gerektiği durumlarda sorun yaşanmamaktadır.”
Kıl dönmesi konusunda günümüze kadar pek çok tedavi yönteminin kullanıldığını ve kıl dönmesi için genel anestezi ile yapılan 1,5- 2 saatlik Limberg flep adı verilen işlemde bölgenin baklava dilimi şeklinde çıkartıldığını ve üzerinin açık bırakıldığını dile getiren Prof. Dr. Altınlı, “İşlem yapılan alanın açık kalması sosyal yaşamda bazı zorluklara neden olabilmektedir. Sonrasındaki bakım süreci de büyük hassasiyet gerektirmektedir” dedi.
Geçtiğimiz yıllarda ameliyatsız yöntemlerden epsit adı verilen endoskopik pilonidal sinüs tedavisinin de pek çok hastada uygulandığını kaydeden Prof. Dr. Altınlı, bu işlemde deliklerden girilerek kamera ile içerideki kistik lezyonun tamamen görülerek temizlendiğini açıkladı.
Prof. Dr. Ediz Altınlı açıklamalarının sonunda, kıl dönmesinde en güncel tedavi yönteminin ise lazer tekniği olduğunu söyleyerek, şu ifadeleri kullandı:
“Kıl dönmesi olan bölge genel anestezi ile kamera görüşü altında lazerle yakılmaktadır. Atış yapılarak iki duvar birbirine yapıştırılmaktadır. En komplike kıl dönmesi vakalarında bile işlem 20-25 dakik sürmektedir. İşlem sonunda hastanın ağrısı olmamaktadır. Hastalar işlem sonrası doğrudan herhangi bir kısıtlama olmaksızın rahatça oturulabilmektedir. Diğer bütün kıl dönmesi tedavilerinde işlem sonrası bölgenin üstüne oturmak ya tamamen yasaktır, ya da belli süreler çerçevesinde buna izin verilmektedir. Lazerle kıl dönmesi işlemi sonrası ertesi gün günlük hayata dönülebilmekte ve çalışmaya başlanabilmektedir. İşlemden hemen sonra duş alınabilmektedir. İşlemden sonraki tek kısıtlama 6 hafta kadar ağır spor yapılmaması, motosiklete binilmemesi ve kürek çekme gibi sporlara ara verilmesi ile ilgilidir. Lepsitin getirdiği en büyük avantajlardan biri diğeri de işlemin tekrarlanabiliyor olmasıdır. Hastaya fazladan bir kesi yapılmadığı için işlemin tekrarlanması gerektiği durumlarda sorun yaşanmamaktadır.”
10:07
YORUMLAR