Sürekli borsa takip etmek sosyal sağlığı bozuyor
Dünyada orta ve alt orta sınıfların borsa, coin ve kaldıraçlı forex piyasalarında vakit geçirdiğini söyleyen uzmanlar, bunun bağımlılık haline geldiğini ve sosyal sağlığı bozduğunu açıklıyor
17 Mart 2023 - 16:11
Uzmanlar, dünya genelinde sosyo ekonomik düzeyi düşük bireylerin şans oyunları, orta ve alt orta düzeydekilerin borsa, coin ve forex piyasalarıyla ilgilendiğini belirtiyorlar. Borsa ve coin ekranlarına sürekli bakmanın bağımlılık yaptığını anlatan Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barış Erdoğan, ileri aşamada patolojik sorun haline gelebileceğini vurguladı
Dünyanın her yerinde sosyal ve ekonomik düzeyi düşük bireylerin riskli işlere ve şans oyunlarına daha çok para harcadığını vurgulayan Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan, “Ekonomik krizlerde bu davranış daha yaygınlaşıyor. ABD'deki hanelerin piyango bileti harcamaları yılda 162 dolarken, düşük gelirli haneler 289 dolar harcıyorlar. Geliri 10 bin doların altına düşen bireyler ise yılda 597 dolarlık şans oyunu harcaması yapıyorlar” dedi.
Orta ve alt orta sınıfların şans oyunları yerine borsa, coin ve kaldıraçlı forex piyasaları gibi alanlara yöneldiklerini ifade eden Prof. Dr. Erdoğan “Ama şans oyunu oynar gibi hareket ediyorlar. Oysa borsalar bir yatırım yeri. Genelde borsada oynamak ifadesi kullanılıyor. Bu söylem rastlantı değil gerçeğin açıkça dile gelmesi. Borsada hisselere parasını yatıran ve bunu oyun gibi gören orta ve orta alt sınıflar finansal okuryazarlık bilgisi yerine kader, şans, büyü veya akran gruplarının etkisiyle hareket ediyor. Borsa yatırımcı platformlarındaki yazışmalar, orta ve orta alt sınıfların borsa ve yatırımla nasıl bir ilişki kurduğunu açıkça gösteriyor. Toplumsal yapıdan kaynaklı hayal kırıklıklarını, dezavantajlı konumlarını ters düz etmek için bir gün hisselere, bir gün coinlere bel bağlayan bu kitle, yatırım araçlarıyla duygusal bağ kuruyor. Platformlardaki yazışmalara baktığımızda bu yatırım araçlarını bazen yarış atı gibi görüp ‘yürü oğlum, kızım’ diye yorum yazanlara, ‘bugün bari bizi güldür’ diye hisseden medet umanlara ya da hisseye küfür edenlere çokça rastlanabiliyor” diye konuştu.
Prof. Dr. Barış Erdoğan, borsayı şans oyunu gibi gören ve çoğunlukla borsada kağıtlar belli bir seviyeye ulaştıktan sonra giriş yapan bu kitlenin fiyatların hep yükseleceğini umut ettiğini söyledi ve sözlerine şöyle devam etti; “Diğer kumar oyunlarındaki gibi borsa oyuncusu da sosyal statüsüyle ilgili sorununu ve dezavantajlı konumunu kısa sürede düzeltebileceği hayal eder. Borsa yükselirken oluşan iyimser hayaller, düşerken felaket senaryolarına dönüşür. Zorlukla oluşturulan birikim ya da borç para ile oluşturulan portföye bütün umutlar bağlandığı için oyuncu gün içinde onlarca kez borsadaki durumu kontrol eder. Oysa dünyanın en büyük borsa yatırımcılarından Warren Buffet’in çalışma odasında bilgisayar bile yoktur. Bilinç değer yatırımcıları finansal raporları okuyarak, dünyadaki makro gelişmeleri takip ederek uzun vadeli yatırım yaparlar ve çoğu zaman da kazanan onlar olur.”
Borsa takibi patolojik sorun haline gelebilir
Orta ve orta alt sınıfların kumarhaneye yeni girenler gibi başta kazanıp borsa belli seviyeye çıkmışken kâğıt almaya başladıklarını belirten Prof. Dr. Erdoğan, “Borsa bir noktaya gelir, düşüş başlar. Oyuncu gün içindeki gerilimlerden kaçmak, hayallere dalmak, öfkesini kusmak için telefondan, bilgisayardan sürekli borsa takip etmeye başlar. Bu süreç diğer bağımlılıklar gibi patolojik bir sorun haline gelebilir.” uyarısında bulundu. Konsantrasyonun borsaya yoğunlaştırılmasının esas işleri ve aileyi zamanla geri plana atabileceğini ifade eden Prof. Dr. Barış Erdoğan, “Türkiye borsaları akşam 18’de kapanır ama gece yarısına kadar Amerikan borsaları açık. Asya piyasaları, coin borsaları 7 gün 24 saat açık. Yatırım dünyası tüm zamanınızı ve uykularınızı çalabilir. Psikolojik ve sosyal olarak böylesi bir ortama hazır olmayanlar özellikle de orta ve orta alt sınıflar hem kişisel olarak bu işten zarar görüyorlar hem de iş, aile ve sosyal çevreleri olan ilişkilerini ihmal etme riski taşıyorlar. Yani hem maddi hem de manevi zarara uğrama ihtimalleri çok yüksek. O yüzden borsayı günlük bir oyun değil orta ve uzun vadeli bir yatırım alanı olarak görmek hem bireysel hem de sosyal sağlığımız için gerekli ve önemli.” dedi.
Dünyanın her yerinde sosyal ve ekonomik düzeyi düşük bireylerin riskli işlere ve şans oyunlarına daha çok para harcadığını vurgulayan Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan, “Ekonomik krizlerde bu davranış daha yaygınlaşıyor. ABD'deki hanelerin piyango bileti harcamaları yılda 162 dolarken, düşük gelirli haneler 289 dolar harcıyorlar. Geliri 10 bin doların altına düşen bireyler ise yılda 597 dolarlık şans oyunu harcaması yapıyorlar” dedi.
Orta ve alt orta sınıfların şans oyunları yerine borsa, coin ve kaldıraçlı forex piyasaları gibi alanlara yöneldiklerini ifade eden Prof. Dr. Erdoğan “Ama şans oyunu oynar gibi hareket ediyorlar. Oysa borsalar bir yatırım yeri. Genelde borsada oynamak ifadesi kullanılıyor. Bu söylem rastlantı değil gerçeğin açıkça dile gelmesi. Borsada hisselere parasını yatıran ve bunu oyun gibi gören orta ve orta alt sınıflar finansal okuryazarlık bilgisi yerine kader, şans, büyü veya akran gruplarının etkisiyle hareket ediyor. Borsa yatırımcı platformlarındaki yazışmalar, orta ve orta alt sınıfların borsa ve yatırımla nasıl bir ilişki kurduğunu açıkça gösteriyor. Toplumsal yapıdan kaynaklı hayal kırıklıklarını, dezavantajlı konumlarını ters düz etmek için bir gün hisselere, bir gün coinlere bel bağlayan bu kitle, yatırım araçlarıyla duygusal bağ kuruyor. Platformlardaki yazışmalara baktığımızda bu yatırım araçlarını bazen yarış atı gibi görüp ‘yürü oğlum, kızım’ diye yorum yazanlara, ‘bugün bari bizi güldür’ diye hisseden medet umanlara ya da hisseye küfür edenlere çokça rastlanabiliyor” diye konuştu.
Prof. Dr. Barış Erdoğan, borsayı şans oyunu gibi gören ve çoğunlukla borsada kağıtlar belli bir seviyeye ulaştıktan sonra giriş yapan bu kitlenin fiyatların hep yükseleceğini umut ettiğini söyledi ve sözlerine şöyle devam etti; “Diğer kumar oyunlarındaki gibi borsa oyuncusu da sosyal statüsüyle ilgili sorununu ve dezavantajlı konumunu kısa sürede düzeltebileceği hayal eder. Borsa yükselirken oluşan iyimser hayaller, düşerken felaket senaryolarına dönüşür. Zorlukla oluşturulan birikim ya da borç para ile oluşturulan portföye bütün umutlar bağlandığı için oyuncu gün içinde onlarca kez borsadaki durumu kontrol eder. Oysa dünyanın en büyük borsa yatırımcılarından Warren Buffet’in çalışma odasında bilgisayar bile yoktur. Bilinç değer yatırımcıları finansal raporları okuyarak, dünyadaki makro gelişmeleri takip ederek uzun vadeli yatırım yaparlar ve çoğu zaman da kazanan onlar olur.”
Borsa takibi patolojik sorun haline gelebilir
Orta ve orta alt sınıfların kumarhaneye yeni girenler gibi başta kazanıp borsa belli seviyeye çıkmışken kâğıt almaya başladıklarını belirten Prof. Dr. Erdoğan, “Borsa bir noktaya gelir, düşüş başlar. Oyuncu gün içindeki gerilimlerden kaçmak, hayallere dalmak, öfkesini kusmak için telefondan, bilgisayardan sürekli borsa takip etmeye başlar. Bu süreç diğer bağımlılıklar gibi patolojik bir sorun haline gelebilir.” uyarısında bulundu. Konsantrasyonun borsaya yoğunlaştırılmasının esas işleri ve aileyi zamanla geri plana atabileceğini ifade eden Prof. Dr. Barış Erdoğan, “Türkiye borsaları akşam 18’de kapanır ama gece yarısına kadar Amerikan borsaları açık. Asya piyasaları, coin borsaları 7 gün 24 saat açık. Yatırım dünyası tüm zamanınızı ve uykularınızı çalabilir. Psikolojik ve sosyal olarak böylesi bir ortama hazır olmayanlar özellikle de orta ve orta alt sınıflar hem kişisel olarak bu işten zarar görüyorlar hem de iş, aile ve sosyal çevreleri olan ilişkilerini ihmal etme riski taşıyorlar. Yani hem maddi hem de manevi zarara uğrama ihtimalleri çok yüksek. O yüzden borsayı günlük bir oyun değil orta ve uzun vadeli bir yatırım alanı olarak görmek hem bireysel hem de sosyal sağlığımız için gerekli ve önemli.” dedi.
10:07
YORUMLAR