Üniversite tercihi için son dakika önerileri
8 Ağustos’ta sona erecek üniversite tercih başvuruları için adaylara önerilerde bulunan İstinye Üniversitesi (İSÜ) Kurum Psikoloğu Saime Serpil Özgül, ihtiyaçlarına bakarak, hayattan nasıl keyif alacaklarını gözlemleyerek tercih yapmalarını istedi
07 Ağustos 2023 - 11:42
Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) 17-18 Haziran’da tamamlanmasının ardından, sınav sonuçları 20 Temmuz’da açıklandı. Üniversite adayları için en heyecanlı dönemlerden biri olan tercih süreci ise devam ediyor. YKS tercihlerinde adayların 24 hakkı bulunuyor. Üniversite adayları 8 Ağustos’a kadar tercih listelerini oluşturacaklar. İstinye Üniversitesi (İSÜ) Kurum Psikoloğu Saime Serpil Özgül, tercihini son günlere bırakan adaylara önerilerde bulundu.
Adayların üniversite tercihleri sırasında kararsız kalmalarının temel nedenleriyle ilgili bilgi veren İstinye Üniversitesi (İSÜ) Kurum Psikoloğu Saime Serpil Özgül, şunları söyledi: “Öğrencilerin üniversite tercihleri konusunda kararsız kalmalarının nedenleri arasında birden farklı konu söz konusu olabilir. Üniversite bölümü konusunda kararsızlık duymaları, şehir dışına ya da şehir içerisinde burslu olarak okulda okumaya dair kararsızlıkları ve sadece bir üniversiteye girmiş olma istekleri bunlardan bazılarıdır.”
İstediği puanı alamayan öğrencilerin suçluluk duygusu hissedebileceğine dikkat çeken Özgül, “Eğer bir üniversiteye girme isteğiyle tercih yapılırsa, ilerleyen süreçte olumsuz duygular gelişebilir. Öğrenciler bölümlerinden mutlu olmayabilirler. Gerçekten istedikleri meslekleri düşünerek tercih yapmalarını ya da bir yıl daha hazırlanmalarını öneririm. Aldıkları puandan memnun olmayan öğrencilerin zihninde ‘keşke daha çok çalışsaydım,’ düşüncesi belirebilir. Buna suçluluk duygusu eşlik edebilir. Zamanı değiştiremeyiz, onun yerine duygusal sorumluluk alıp, ona göre karar vermelerini öneriyorum.” dedi.
Adayların kendilerini nerede görmek istediklerine net karar verdiklerinde daha sağlıklı bir tercih süreci geçirdiklerini belirten Özgül, şöyle konuştu: “Kararsız öğrencilerin kendilerine yönelik beklentileriyle ilgili bir aralıkta olduklarını düşünüyorum. Ne istediği ile ilgili netliğe sahip olunmadığında yapılan tercihler hatalı olabiliyor. Bu noktada yapılacak olan, öğrencinin ne istediğine net bir şekilde karar veriyor olması. Bu tereddütler beş yıl sonrasında kendisini nerede görmek istediğini kendine sorarak aşılabilecek durumlardır. Hayattan beklentilerinin ne olduğuna karar verip, kendilerini nerede görmek istediklerine net karar verirlerse süreç daha sağlıkla ilerleyebilir. Adaylar, kendi değerlerine göre karar verdiklerinde, seçtikleri alandan daha büyük keyif alabilirler. Kendi ilgilerini fark etmelerine yardımcı olabilmek için değerleriyle çalışmayı tercih ediyorum. Değerler hayattaki pusulamızdır, yönümüzü kaybetsek bile yolculukta bize yardımcı olurlar. Ama hedefler varıldıktan sonra biter ve tek yönlü bir yerdir. İkisi arasındaki fark çok önemli, çünkü bir değeri doğrultusunda öğrenci tercih yaptığında hayattaki idealleriyle ilerler. Örneğin; insanlara yardım etmeyi seven bir öğrenci için yardımseverlik anlamlı bir değerdir. Buna bağlı olarak meslekî açıdan hemşirelik ya da psikoloji seçebilir. Bu tercih değerleri doğrultusunda olduğu için iki bölüm de ona keyif verecektir. Amaçlarının kendileriyle ilgili yolculukta kendilerini daha iyi tanımak olduğunu unutmadan, kendi ihtiyaçlarına bakarak, hayattan nasıl keyif alacaklarını gözlemleyerek tercih yapmalarını öneriyorum. Çünkü meslek bazen hayatımızın tüm alanını kaplayıp kendi ihtiyaçlarınızı bile unutmanıza neden olabiliyor. Ancak bir mesleği severek yaptığınızda, bu, hayatınızdaki devamlılıktan başka bir şey olmuyor.”
Adayların üniversite tercihleri sırasında kararsız kalmalarının temel nedenleriyle ilgili bilgi veren İstinye Üniversitesi (İSÜ) Kurum Psikoloğu Saime Serpil Özgül, şunları söyledi: “Öğrencilerin üniversite tercihleri konusunda kararsız kalmalarının nedenleri arasında birden farklı konu söz konusu olabilir. Üniversite bölümü konusunda kararsızlık duymaları, şehir dışına ya da şehir içerisinde burslu olarak okulda okumaya dair kararsızlıkları ve sadece bir üniversiteye girmiş olma istekleri bunlardan bazılarıdır.”
İstediği puanı alamayan öğrencilerin suçluluk duygusu hissedebileceğine dikkat çeken Özgül, “Eğer bir üniversiteye girme isteğiyle tercih yapılırsa, ilerleyen süreçte olumsuz duygular gelişebilir. Öğrenciler bölümlerinden mutlu olmayabilirler. Gerçekten istedikleri meslekleri düşünerek tercih yapmalarını ya da bir yıl daha hazırlanmalarını öneririm. Aldıkları puandan memnun olmayan öğrencilerin zihninde ‘keşke daha çok çalışsaydım,’ düşüncesi belirebilir. Buna suçluluk duygusu eşlik edebilir. Zamanı değiştiremeyiz, onun yerine duygusal sorumluluk alıp, ona göre karar vermelerini öneriyorum.” dedi.
Adayların kendilerini nerede görmek istediklerine net karar verdiklerinde daha sağlıklı bir tercih süreci geçirdiklerini belirten Özgül, şöyle konuştu: “Kararsız öğrencilerin kendilerine yönelik beklentileriyle ilgili bir aralıkta olduklarını düşünüyorum. Ne istediği ile ilgili netliğe sahip olunmadığında yapılan tercihler hatalı olabiliyor. Bu noktada yapılacak olan, öğrencinin ne istediğine net bir şekilde karar veriyor olması. Bu tereddütler beş yıl sonrasında kendisini nerede görmek istediğini kendine sorarak aşılabilecek durumlardır. Hayattan beklentilerinin ne olduğuna karar verip, kendilerini nerede görmek istediklerine net karar verirlerse süreç daha sağlıkla ilerleyebilir. Adaylar, kendi değerlerine göre karar verdiklerinde, seçtikleri alandan daha büyük keyif alabilirler. Kendi ilgilerini fark etmelerine yardımcı olabilmek için değerleriyle çalışmayı tercih ediyorum. Değerler hayattaki pusulamızdır, yönümüzü kaybetsek bile yolculukta bize yardımcı olurlar. Ama hedefler varıldıktan sonra biter ve tek yönlü bir yerdir. İkisi arasındaki fark çok önemli, çünkü bir değeri doğrultusunda öğrenci tercih yaptığında hayattaki idealleriyle ilerler. Örneğin; insanlara yardım etmeyi seven bir öğrenci için yardımseverlik anlamlı bir değerdir. Buna bağlı olarak meslekî açıdan hemşirelik ya da psikoloji seçebilir. Bu tercih değerleri doğrultusunda olduğu için iki bölüm de ona keyif verecektir. Amaçlarının kendileriyle ilgili yolculukta kendilerini daha iyi tanımak olduğunu unutmadan, kendi ihtiyaçlarına bakarak, hayattan nasıl keyif alacaklarını gözlemleyerek tercih yapmalarını öneriyorum. Çünkü meslek bazen hayatımızın tüm alanını kaplayıp kendi ihtiyaçlarınızı bile unutmanıza neden olabiliyor. Ancak bir mesleği severek yaptığınızda, bu, hayatınızdaki devamlılıktan başka bir şey olmuyor.”
10:07
YORUMLAR